“Henüz netleşmeyen 260 milyon dolarlık bütçesiyle sinema tarihinin en pahalı yapımı olmaya aday “Altın Pusula”, dünya ile aynı anda 7 Aralık’ta Türkiye’de de vizyona girecek.” yazıyor NtvMsnbc haberinde.
Dün vizyona girdi bu film, ve işten çıktıktan sonra arkadaşlarımla güzel ve bir o kadar da fantastik bir cuma gecesi geçirmek için gittim filme. Türkçe dublaj olması korkuttu beni ve film başladığında bu korkumun yersiz olmadığını anladım. Filmin fantastik havası bir nebze dağıldı ve bir çocuk filmi havası geldi (tabii filmin uyarlandığı kitabın bir çocuk kitabı olduğunu da unutmamak gerek 🙂 )
Yüzüklerin Efendisi ve Harry Potter karışımı tadında bir filmdi, zaten haberden de okuyabileceğiniz gibi filmin yapımcıları Yüzüklerin Efendisi’nin de yapımcılığını üstlenmiş olan New Line Cinema şirketi.
Farklı tasarlanmış hava ve kara araçları, zırhlı ayılar ve savaş sahneleri ise görmeye değer. Ama savaş sahnelerinde Yüzüklerin Efendisi’deki bir savaş sahnesi kalitesini beklemeyin.
Spoiler:Bu paragraf film ile ilgili bilgi içermektedir.
Filmde herkesin bir cini (insana özgü, onunla bağlantılı yanında gezen bir hayvan) var. Eğer hayvana bir şey olursa insan da etkileniyor. Mesela bir sahnede, bir adam, Lyra’nın (başrolde oynayan küçük kız) cinini bayıltıyor ve Lyra da bayılıyor. Başka bir sahnede insan bir şeye kızdığında bunu cinindeki davranış değişikliği ile gözlemleyebiliyorsunuz. Karakterinize gör bir cininiz oluyor, örneğin çocukların kişilikleri tam olarak oturmadığı için onlarınki duruma göre şekil değiştirebiliyor. Tahminimce insan ile cini arasındaki bağlantıyı filmde birkaç kez bahsi geçen “toz” sağlıyor.
Spoiler: Buradan devam edebilirsiniz.
Bir de izleyiciyi tam olarak o dünyada kaybettirecek atmosferi yakalasalarmış (ki bu bence büyük oranda dublajdan kaynaklanıyor) film daha güzel bir tat bırakabilirdi.
Tavsiyem filmi izleyecekseniz ve küçük bir arkadaşınızla gitmeyecekseniz ve bulabilirseniz 🙂 kesinlikle orijinal seslendirilmiş haline gitmeniz.
İyi seyirler…